- oğulcuk
- "little son; biy, embryo"
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
oğulcuk — is., ğu 1) Oğul sözünün sevgi bildiren küçültme veya okşama biçimi 2) anat. Döllenmiş yumurtacığın gelişmeye başladığı andan dölüt olmasına kadar geçen süredeki adı, rüşeym, embriyo 3) bit. b. Bitki tohumlarında bir kökçük ile bir filizcikten… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ogulçuk — ana rahmi, oğulduruk I, 149 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
embriyo — is., anat., Fr. embryon Oğulcuk … Çağatay Osmanlı Sözlük
gastrula — is., biy., Alm. Gastrula Yumurta hücresi oğulcuk durumuna gelirken blastulanın bir noktasından çukurlaşarak iç içe geçmiş iki hücre katmanı biçimine girme evresi … Çağatay Osmanlı Sözlük
gebe — sf. 1) Karnında yavru bulunan (kadın veya hayvan), yüklü, hamile, aylı Gebe kadın. Gebe inek. 2) tıp İçinde oğulcuk veya dölüt bulunan (döl yatağı) 3) mec. Bir birikim sonucu ortaya çıkması beklenen (durum veya olaylar) 4) mec. Minnet altında… … Çağatay Osmanlı Sözlük
rüşeym — is., anat., esk., Ar. ruşeym Oğulcuk … Çağatay Osmanlı Sözlük
yumurtacık — is., ğı, biy. 1) Canlılarda dişinin, döllenip oğulcuk durumuna gelmesi için çıkardığı üreme hücresi 2) bit. b. Kapalı tohumlularda, döllenmeden sonra değişikliğe uğrayarak tohumu oluşturan bölüm … Çağatay Osmanlı Sözlük